20 Mayıs 2015 Çarşamba

fil

"ne zaman anladın bunu ilk ne zaman fark ettin..yani nasıl emin olabilirsin ki..(başını ellerinin arasına koyar yere bakar) anlamıyorum nasıl olabilir böyle bir şey.. hadi kalk gidiyoruz..çözümü her neyse halledeceğiz (kız ağlamaya başlayınca dizlerinin üstüne çöküp ona sarılır ) korkma ben yanındayım hep yanında olacağım.."

bu konuşmadan  bir buçuk yıl önce tanıştılar ve birbirlerini ilk gördüklerinde bir felaketin birlikteliği olduklarından haberleri bile yoktu..hayal kahramanlarımız: biri denizlerin efendisi ama bi o kadar da deniz gibi bazen sakin bazen dalgalı kendine bile hükmedemeyen efendi mare - esas kızımız ise ay parçası gibi güzel melek kadar narin efsun..biz onların hikayesini dinledikçe hayal alemlerine dalsak ta yaşadıkları da acıları kadar gerçek.
2008 ekim ayı.
hafif esintili bir yazdan kalma akşam yaşayan sahil kasabası. kalabalık bir arkadaş grubu efsun'un gelişine bir parti veriyor. efsun çocukluğundan beri her yazını o kasabada geçirmiş bir genç kız ama babası öldükten sonra annesi ve erkek kardeşiyle tekrar buraya taşındılar - bilirsiniz acınız büyüdükçe yaşadığınız yere sığamazsınız o yüzden yaşadıkları büyük kenti bırakıp bu küçük sevimli kasabaya geldiler. tüm acılarını denize dökecekler herhalde. efsun'un tüm çocukluk arkadaşları oradaydı ve bir tek tanımadığı işim 'mare'. zaten ilk duyduğunda çok şaşırdı hiç alışık olmadığı bir isimdi kendisi gibi çok farklıydı. sahilde ateş gitar sohbet üçlüsü ve kanı kaynayan hayata yeni başlayan tazecik gençler. o zamanlar arkadaşlık kurmakta çok kolaydı o akşam mare ve efsun çok iyi anlaştılar ortak noktaları vardı çünkü. ikisi de farklı kentlerden aynı kasabaya gelmiş buraya yerleşmişti. mare ise babasının işlerinden dolayı buradaydı ve artık o da efsun gibi bu kasaba da yaşayacaktı. onları bu arkadaş ortamında tanıştıran ve genç grubumuzun ele başı barış. efsun'un çocukluk arkadaşı barış yıllarca onun peşinden koşmuş ama hep arkadaş gözüyle görülmüş barış. bu güzel tanışmaya vesile olmuştu. o günden sonra hiç ayrılmadılar her günleri birlikte geçti bu güzel grubun.
2008 kasım ayı.
efsun'un maharetli annesi kendisine uygun bir dükkan buldu butik tarzında bir mağaza açtı zaten yıllardır bildiği bir yer olduğu için adapte olmakta zorlanmadı kasabada kardeşinin de işlettiği bir lokanta vardı güvendiği insanlarda vardı burada. kardeşi efe okula başladı efsun ise bir anaokulunda işe girdi zaten önceden de yaptığı iş buydu. hayat ne güzel imkanlar sundu onlara her şey ne kadar yolunda görünüyordu. babasını kanserden kaybetmiş olmanın hüznünü elbet yaşıyorlardı ama sigara ve alkol batağındaki adamın bu sonu kaçınılmazdı. mare ise babasının işlerine yardım ediyor okulu da devam ettiği için ara ara şehir merkezine gidiyordu. mare gibi barış da tuzimle ilgileniyordu boş zamanlarında turistik mekanlarda çalışıyor harçlığını çıkarıyordu barış ise oranın yerlilerinde ailesinin sahip olduğu birkaç dükkanı işletiyordu. aslına bakarsanız o gruptaki herkes buraya yerleşmiş yerlisi olmuş ticaretle uğraşan insanlar ve o insanların çocuklarıydı. efsun barış için farklıydı ama. onun için yaz aşkıydı her kış onun hayaliyle yazı bekler her yazı yine arkadaş olarak hüsranla kapatırdı. efsun ise bu denize bu kasabaya aşık bir genç kızdı severek yaptığı işi çocuklar ve ailesiyle olması da cabası.
2008 aralık ayı.
artık deniz soğuk yüzünü göstermeye başlamıştı gençler için buluşma yerleri sahiller değil cafelerdi. turistik mekanlar azalmaya başlamış o kalabalıklar gitmişti artık. efsun'un annesinin işleri de iyiydi bu arada kardeşi de okuluna alışmıştı. onlarda yavaş yavaş yerlisi oluyordu buranın. iki hafta sonra yılbaşı olacaktı ve gençler için kaçınılmaz bir eğlence fırsatıydı bu. zaten kışın gelmesiyle yapacakları azalan kasaba halkının tek eğlencesi bu tarz özel günlerdi. gençler şimdiden plan yapıyor yeni yılı en güzel şekilde karşılamak istiyorlardı. mare ve efsun'un ilginç çekimleri ve bu denli iyi anlaşmaları da kimsenin gözünden kaçmamıştı. mare ele avuca sığmayan sözünü esirgemeyen deli dolu bir gençti. efsun ise onun bu serseri hallerinde kendini bulup daha özgür hissediyordu. arkadaşlıkları dostluğa dostlukları ise anlam veremedikleri bir yakınlaşmaya gidiyordu. özellikle bu durum barış'ın gözünden kaçmamış ve hiç hoşuna gitmemişti.
artık haftaya yeni yıl partisinin nerede olacağı kesinleşmişti şehir merkezinde ünlü bir clup'ta kutlanacak konaklama için otel bile ayarlanmıştı şimdi gençler haftaya olacak partinin heyecanını yapıyor ve hazırlanıyordu
bir sonraki yazı : (efsun'un notlarından yılbaşı günü)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder