26 Mayıs 2015 Salı

fil (yılbaşı)

efsun'un notlarından yılbaşı günü;
2009 ocak ayı
"bazen en ufak şeyler bile heyecanlanmamız için yeterlidir. halbuki sıradan bir yılbaşı kutlaması olmalıydı .. öyle umardım. toplam sekiz kişi üç kız beş erkek iki araba halinde şehire yakın olan büyük bir gece klubüne gittik. en sevdiğim arkadaşlarımla olmak çok eğlenceliydi. annem ve erkek kardeşim dayımlarla birlikte olacaklar o yüzden içimde rahattı. ben çok güzel oldum sanırım yani bilmiyorum herkes öyle dedi bide barış bütün gece bana baktı gerçi hoş o hep bana bakıyordu ya neyse. ben barışın arabasına bindim önce mare vardı ben yakın arkadaşım dilara aynı arabadaydık. diğerini ise grubumuzun popüleri yiğit kullanıyordu bizim kasabaki emlak dükkanlarının sahipleriydi kardeşi demir ve sevgilisi müge vardı birde grubumuzun en küçüğü cenk vardı o da barışın kuzeniydi. güzel bi grubuz aslında hepsini ayrı ayrı seviyorum özellikle yılbaşı gecesinden sonra yaşadıklarımız bizi birbirmize daha da bağladı. o gece çok güzel başlamıştı çok eğleniyorduk tabi ben içkiyi bu kadar kaçıracaklarını düşünmedim gece 12yi geçtikten sonra ortam daha da hareketlendi yiğit hiç iyi görünmüyordu çok içmişti herkese bulaşıyordu en sonunda dans ederken birinin masanına çarptı ve adamda onu iktirdi. o an çok kötüydü şu an bile adamın uçması gözümün önünde çünkü yiğit adamın ona tepki vermesiyle onu yakasından tutup fırlatması bir oldu. bizim yiğitte iri yapılı hemde kavgayı seven birisi bide alkol olunca ortalık hepten karıştı.biz kızlarla hemen köşeye çekildik erkekler çoktan kavgaya girdi tabi tam o sırada mare bana arabanın anahtarını attı gidip içine oturun dedi. nasıl korkmuştuk ama..arabada 20dakika kadar bekledik mare ve cenk geldi nefes nefese kalmışlardı sorun olmadığını söylediler ama bişeyler olduğu belliydi cenk bizi kalacağımız otele götürdü tabi yol boyu müge demir için endişelendi çok korkmuştu hep ağladı. otel apart-pnsiyon tarzı mütevazi bir yerdi ama sevimli görünüyordu gerçi o an onu nasıl farkedebildim bilmiyorum. biz hemen odalardan birine çıktık cenk aşağı indi. çok geçmeden araba sesi geldi bizimkiler gelmişti sonunda ama yiğit hiç iyi görünmüyordu bir türlü susturamadılar burada da taşkınlık çıkarmasın diye hemen odaya çıkarıp suyun altına soktular kendine getirmek için. biz herşey bitti sanarken büyük bir araba geldi ve içinden 6 tane adam çıktı silahları da vardı ve tahmin ettiğim gibi bunlar yiğit'in bulaştığı adamın tarafındandı. artık bizde dayanamadık ağaşı indik bir ara polis çağırmayı düşündüm ama işleri iyice karıştırmak istemedim. biz kızlarla sessizce olacakları izlerken otel sahipleri de geldi belliki tanıdık çıktılar zaten oralarda birbirini tanımayan az insan vardır özellikle yiğit gibi ticaretle uğraşan insanlar hemen bilinir konuşmalardan anladığımız aslında yiğit ve kavga eden adam birbirlerini tanıyorlardı ama ikisi de alkollü olunca böyle bir sonuç çıktı artık konuşmalar tartışmaya döndü adamlar yiğit arıyorlardı tabi demir cenk ve oteldekiler adamı yukarı çıkarmak istemediler. en sonunda en çok korktuğum o an adamın biri silahını çıkardı otel sahibine doğru tuttu tabi herkes bağırmaya başlayınca beline geri taktı ama o zaman neyin içinde olduğumuzu anladım. adamı yaka paça tutup yiğit'in olduğu odaya çıkarmalarını söylediler. o an her şey geçti aklımdan durdurmak için her şeyi yapmak geçti..çünkü yiğit'in yanında barış ve mare vardı. ben o gün çok korktum kendim için herkes için ama en çok mare.. onu çok düşündüm neden bilmiyorum ama hergün düşünüyorum... biz aşağıda beklerken bir el silah sesi duyuldu o an herkes koşuşturarak dışarı çıktı sonradan öğrendik boğuşma sırasında olmuş ama kimseye gelmemişti çok şükür. dışarı çıktık ama yiğit'leri aradı gözümüz onlarda bağıraşarak boğuşarak çıktılar sonunda. öyle karmaşık görünüyorlardı ki kim kime saldırıyor o bile belli değildi. birileri polis çağırmış olacakki polis arabası sesi duyuldu o sırada birkaç araba daha geldi ama ben onları tanımıyordum kimin için geldiklerini bilmiyorum. yiğit'tin kavga ettiği grup arabaya doğru koşmaya başladılar bizim erkeklerde arkalarından koşarken o tanımadığım arabadan birisi ateş etti hepimiz yere yattık işte o andan sonra herkes ciddi anlamda kaçıyordu. demir müge'ye koştu hemen yiğit ve cenk yanyanaydı arabay bindiler barış'ın arabasını da dilara binmişti anahtarı ne ara aldı bilmiyorum ama barış'ın yanında durdu hemen arabaya aldı onu sonra dilara'da bindi. ben ve mare kaldık sadece çünkü arabalara en uzak ikimizdik ateşte edilince iyice uzaklaştık ben büyük çöp konteynırının yanına oturdum ellerimle başımı koruyordum aklımca. ortalık toz duman oldu silahlar hep hava ateş edildiğinden kimseye birşey olmadı tek şükrettiğim budur. mare bizimkilere gitmeleri için el salladı çünkü bizim için dönemezlerdi zaten arkalarından arabalar geliyordu çok hızlı ilerlediler zaten polis arabalarıda yaklaşınca izlerini kaybettirip kurtulmuşlar. mare benim yanıma koştu hemen anayola çıkıp otostop çektik orta yaşlı bir amca bizi arabasına aldı yılbaşı eğlencesinden dolayı sarhoş olduğumuzu düşündü sanırım. sabaha karşı sorunsuz bir şekilde hepimiz yiğit'in evinde buluştuk büyük bir evde yalnız yaşıyordu. sabah eve varmamız gereken saatte hepimiz dağıldık kimseye bir şey söylemedik bu bizim için bir başlangıç oldu. mare o gün elimden sıkı sıkı tuttu o gün her şey başlamış farketmedik."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder