1 Aralık 2013 Pazar


ve belkide eli yeniden kalem tutan insanlara..
ve belkide yeniden kalbini açan , inanmaya hazırlanan bavulu kapıda insanlara..
hatta yüreği bulut gibi , canı cam gibi .. ağlamış üzülmüş ve uyanmış yeniden .. insanlara
öyle bir günaydın diyelimki..gün aysın bir gülüşle ve umutla...

..ne böyle edebi laflara ne allı pullu hayallenmiş kelimelere ihtiyacımız var aslında hani klasik laflarda görürüz ya ...kitap kahve müzik tek ihtiyacımız bunlar diye..belkide gerçekten öyle..önemli olan ne hissetmek istediğimiz değil midir? ne yani mutsuz olmakta mı bizim seçimimiz! farkında olmadan belki ama aynen öyle.. bünye ister bazen insan ister gözyaşı döksün biraz üzülsün hüzünlensin az depresif olsun isyan etsin kederlensin...bu bile mutlu olmak için bi zemin oluşturuyor bize çünkü canımız yandıkça bizi mutlu edebilecek her şeye daha sahipleniyoruz , kıymetini biliyoruz.
..insan lafta bile yalnızlığı sevmezki şuan benim yaptığım gibi kendi hislerini bile genelleme yaparak anlatır :) sanki tüm duyguları hepbirlikte yaşamış gibi..ama insan sonuçta her duyguyu tadacak elbet..yaşantımız karakterlerimiz dinimiz ırkımız yaşımız farklı belki ama duygular hep aynıdır..insanlar hep aynı dilde ağlar aynı dilde güler..

o zaman bir battaniye alalım :) kahve müzik kitap belki bir kedi yağmurda yağsın hatta.. huzur var mı? denemeye değer.. hatta bir osho olsun , okuyalım birilerinin akıl vermesi lazım..björk çalsın sıkılana kadar..
mutluluğu çağırıın , çağıralım.. en azından isteyelim.. o zaman başlayalım 

bide evin salonuna beyaz bir arp alalım..melekler çalsın bize...