birde tozlu raflardaki eski kitapları
küçük kulakları olan kahverengi bir köpeği vardı maxi adında
sevgilisi linda öldükten sonra o göl evinden hiç çıkmadı
taki o yağmurlu güne kadar
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
en hüzünlü hikayeler hep yalnızlıkla bitenlerdir mutlu sonlar için hep bir prens beklenir
hemde beyaz atlı
josep'in atı olmasa da köpekleri vardı. cins köpeklerle dolu büyük bir çiftlik evi
ailesiyle birlikte hep orada yaşar köpeklerin eğitimi ile ilgilenirdi
hayvanlarla arasında çok özel bir bağ bulunan josep sadece özel müşterilerine köpeklerini sahiplendirirdi
ispanyol asıllı bir aileden gelen genç delikanlı uzun sarı benizli yakışıklı sayılabilecek bir yüze sahip sportmen yapılı genç bir erkekti
yazları bazen bir köy uzaklıktaki göl evine gider arkadaşlarıyla balık tutup bira partileri verir göl kenarında uzun yürüyüşler yapardı
birgün çiftliğe soylu bir ailenin kızı olan linda köpek edinmek için gelmişti
josep genç kızı görür görmez vuruldu güneş gibi ışık saçan ay çiçeği tadında bir kızdı josep güzelliğin ne demek olduğunu öğrendi o gün
linda'ya en sevdiği köpeği maxi'yi verdi
genç ve güzel kız bu sevimli köpeği çok sevmişti hem eğitimli hem de çok tatlı bir köpekti
josep kendisi için çok değerli olsa da maxi aşık olduğu kıza vermekten hiç çekinmedi
o gün aşk uğruna ilk hatasını yapmıştı
1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder